Tarımın Metalaştırılmasında Devletin Rolü: Türkiye Tarımı
Anahtar Kelimeler:
Tarım- Metalaşma- Piyasa- Devlet- TürkiyeÖz
Tarımsal üretimin doğaya bağımlı yapısı, sermayenin devir süresini belirsizleştirmekte ve tarımsal üretimi riskli bir alan haline getirmektedir. Sanayi üretimine kıyasla tarımsal üretim, yönetilmesi görece daha zor bir alan olarak görülmektedir. Tarımsal üretimin ve emek süreçlerinin bu belirsiz özelliği nedeniyle kapitalizm, köylü nüfusun tamamını mülksüzleştirmek yerine, onların sermaye ile ilişkilerini güçlendirme eğiliminde olmuştur. Köylüler kapitalist üretim ilişkilerine girdikçe sermayeye ve kapitalist mübadele ilişkilerine daha fazla bağımlı hale gelmekte, bu da onları küçük meta üreticilerine dönüştürerek kapitalist üretimin genel koşullarına tabi kılmaktadır. Tarımsal ürünlerin metalaşması, bunların alınıp satılabileceği pazarların varlığını gerektirir. Ancak piyasanın gelişmesi ve büyümesi zaman alabilir ve bazen yavaş ilerleyebilir. İşte bu noktada devlet müdahalesi devreye girebilir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, Türkiye'de tarımsal üretimin metalaşmasında devletin rolünü ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Marksist ekonomi politik perspektifinden yola çıkan bu çalışma, Osmanlının son dönemiyle bağlantılar kurarak, tarihsel olarak Cumhuriyet’in kuruluşunun ilk dönemlerinden günümüze kadar olan döneme odaklanmaktadır. Devletçi politikaların uygulandığı dönemde, büyük ölçekli tarımın yapılmasına önemli katkılar sağlayarak, devlet tarım sektörüne müdahale etmiş, girdi fiyatlarını sübvanse etmiş, tarımsal üretimi destekleyici politikalar izlemiş ve çiftçilere çeşitli yardımlarda bulunmuştur. Ancak bu dönemde tarımsal arazilerin genişlemesi, traktör ve gübre kullanımının artması gibi somut gelişmeler, devletin tarımsal üretimin metalaşması yönündeki çabalarına eklenmiştir. Dolayısıyla tarımsal üretimin metalaşması sürecinde özellikle küçük ölçekli çiftçilik, neoliberal dönemlerde devletin girdi-çıktı piyasasından çekilmesiyle birlikte ciddi maliyet artışlarına ve gelir dalgalanmalarına daha açık hale gelmiştir. Büyük ölçekli çiftçilik ise neoliberal dönemin yarattığı olumsuz etkilerden kendini koruyabilmiştir. Bu çalışma, literatürde devlet eliyle uygulanan tarım politikalarına ilişkin tartışmalara devlet-sermaye ilişkisi perspektifinden katkı sağlamaktadır. Bu çalışma, tarım politikalarının zaman içinde devlet odaklı politikalardan neoliberal politikalara doğru değişmesine rağmen, devletin meta-piyasa ilişkilerinin gelişmesindeki önemli rolünün hala devam ettiğini vurgulamaktadır. Devletçi politikalar kısa vadede tarımı modernleştiriyor ve bu süreçte küçük ölçekli çiftçiliğin modern tarımın standartlarını yakalamasına yardımcı oluyor gibi görünse de aslında devletin hem kısa hem de uzun vadede kapitalist sınıfın çıkarlarına hizmet ettiği görülmektedir. Devletçi ve neoliberal politikaların tarımın metalaşmasındaki rolü birbiriyle çatışmalı gibi algılansa da aslında birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. Her iki politika da tarımın kapitalist piyasaya entegrasyonuna ve zaman içinde meta-piyasa ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
İndir
Yayınlanmış
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2024 Publicus

Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
Dergide yayımlanan yazılara telif ücreti ödenmez. Yayımlanan yazıların telif hakları dergiye aittir. Bununla birlikte, dergi, bilimsel içeriğe evrensel açık erişimin desteklenmesini ve geliştirilmesini gözetir. Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) Lisansına uygun olarak, bilimsel kaynak gösterme ve atıf yapma kurallarına uygun olmak şartıyla, dergide yayımlanan yazıların, ticari amaç haricinde kopyalanmasına, düzenlenmesine, dağıtılmasına ve yeniden kullanılmasına izin verir.