Anadolu Şehirleri Perspektifinden Osmanlı Şehri Üzerine Bir İnceleme
Anahtar Kelimeler:
Osmanlı- Şehir- Yapı- Toplum- AnadoluÖz
Bu çalışma, Osmanlı’da Anadolu şehirlerine odaklanarak şehirlerin mekânsal durumunu ele almıştır. Osmanlı devletinin yaklaşık 600 yıllık hükümdarlığı sürecinde farklı etnik, dini ve kültürel yapılar, bir çatı altında yaşamıştır. Dolayısıyla Osmanlı şehirleri, Türkler başta olmak üzere çeşitli birçok toplumsal unsuru bünyesinde barındırmıştır. Osmanlı şehirlerinin ana merkezi olan Anadolu şehirlerinde etnik olarak Türklerin yoğun olması sebebiyle çalışmada zaman zaman Türk şehri kavramı da kullanılmıştır. Bu dönemde Anadolu’da yaşayan Türkler, ayrıca İslam dini temelinde bir şehir kültürü oluşturmuştur.
Bu çalışmada Osmanlı şehirlerini oluşturan mekânsal alanların Osmanlı toplumundaki yeri ve önemi sorgulanmıştır. Bu yapıların Osmanlı şehir mimarisinde, nasıl ortaya çıktığı ve neden bu şekilde bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu tartışılmıştır. Çalışmada veriler, ikincil kaynaklardan toplanmış ve literatür taraması tekniği ile bilgiler irdelenmiştir. Çalışmada öncelikle Osmanlı şehirlerinin mekânsal bağlamda daha iyi anlaşılması amacıyla kent kuramları temelinde tartışmalar yapılmıştır. Daha sonra Osmanlı şehirlilerini oluşturan toplumsal yapı hakkında temel bilgiler verilmiştir. Osmanlı toplumunun hangi sınıflardan meydana geldiği tartışılmıştır. Müteakiben Anadolu’da Osmanlı şehirlerinin nasıl ortaya çıktıkları, mekânsal olarak nasıl oluştukları ve şehirlerin yerleşim düzeni incelenmiştir.
Bu yerleşim düzeni içinde birçok yapı bulunmaktaydı. Çalışma kapsamında; kale, cami, çarşı ve pazarlar, vakıflar ve mahalle gibi temel yapılar örnek olarak kısaca incelenmiştir. Çünkü günümüzde bu yapılardan bazıları, Anadolu topraklarında halen kamu hizmeti vermeye devam etmektedir. Bu eserler, kültürel birer miras olarak günümüz şehirlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Öyle ki yaklaşık 600 yıl hüküm süren bir devletin topraklarında yönetsel, ekonomik, kültürel, toplumsal ve demografik bağlamda pek çok değişikliğin yaşandığı ifade edilebilir. Bu değişimler, şehirlerin mekânsal yapılarına farklı ölçülerde yansımıştır. Örneğin Anadolu’da İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirlere kıyasla Kırşehir ve Kütahya gibi daha küçük şehirlerin gelişimi pek çok değişkene bağlı olarak farklı gerçekleşmiştir. Ancak bu çalışma kapsamında mekânsal olarak şehirlerdeki yapıların genel olarak aynı yapılar etrafında oluştuğu temel alınmıştır. Ayrıca çalışmada; Anadolu şehirlerinin mekânsal yapılarına ilişkin akademik alınyazın çalışmalarındaki eleştirilere de yer verilmiştir. Bu durumda Osmanlı şehirlerinin yalnızca bulundukları durumları değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinin sunulmasında ve mekânsal yapılarına ilişkin eksik yönlerinin de olduğu ortaya konmuştur. Böylelikle çalışmada eleştirel bir yaklaşımın da benimsendiği görülebilir.
Çalışmanın sonucunda, Osmanlı şehir merkezinde yer alan mekânsal yapıların, Osmanlı şehir yaşamı ve kültürünün bir yansıması olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu süreçte Osmanlı şehir kültürünün İslami değerlerden etkilendiği görülmüş ve özellikle Selçuklu devleti döneminde ilk Osmanlı şehir kültürünün temellerinin atıldığı tespit edilmiştir. Son olarak toplumsal ve iktisadi yaşamın gelişiminde Osmanlı şehir yapılarının öncü rol oynadıkları görülmüştür. Böylelikle devlet ve toplum arasındaki ilişkiler, Anadolu şehirlerinin mekânsal yapılarında önemli ölçüde gelişmiştir. Bu çalışmanın, özellikle Osmanlı tarihi, sanat tarihi, kent/şehir araştırmaları ve uygarlık tarihi alanlarında inceleme yapanlara katkı sunması beklenmektedir.

İndir
Yayınlanmış
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2025 Publicus

Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
Dergide yayımlanan yazılara telif ücreti ödenmez. Yayımlanan yazıların telif hakları dergiye aittir. Bununla birlikte, dergi, bilimsel içeriğe evrensel açık erişimin desteklenmesini ve geliştirilmesini gözetir. Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) Lisansına uygun olarak, bilimsel kaynak gösterme ve atıf yapma kurallarına uygun olmak şartıyla, dergide yayımlanan yazıların, ticari amaç haricinde kopyalanmasına, düzenlenmesine, dağıtılmasına ve yeniden kullanılmasına izin verir.