Kamu Personelinin Güvence Arayışı Neden Bitmiyor?:1911 Yılından Bir Belge

Yazarlar

Anahtar Kelimeler:

Kamu Personeli- Sandık- Reform- Sosyal Güvenlik- Osmanlı Devleti

Öz

Kamu personeli, kamu yönetimi örgütlenmesinin en önemli unsurlarındadır. Bu nedenle, göreve gelişinden emekliliğine kadar olan kariyer basamakları belirli şekilde örgütlenmiştir. Tüm bunlara rağmen, özellikle emeklilik ve sonrası dönemdeki sorunlar Osmanlı Devleti’nden günümüze çözülebilmiş değildir. Bu durumun, güncel sebeplerinin yanı sıra geçmişten gelen nedenleri de bulunmaktadır. Bu örneklerden biri Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Mösyö Ultramar tarafından yazılan raporla somutlaşmıştır. Tam adı “Mülkiye, İlmiye ve Askeri Tekaüd sandıklarının düzenlenmesi için Mösyö Olter Emar tarafından hazırlanan rapor” olan ilgili çalışma, dönemin koşulları ile söz konusu sorunları da gündeme getirmektedir.

Memurların düzenli bir gelirinin olmaması, güvenlik sistemi oluşturulmasında başlıca engeldir. Hazineden gelen gelirin düzensiz akışı, güvenlik sisteminin kurulmasını geciktirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda, yerel ihtiyaçların öncelikle yerel halk ve örgütler tarafından karşılandığı bilinmektedir. Bu noktada örgütlü yapıların, özellikle loncaların varlığını görmekteyiz. Bu örgütlerin ilki ve en ilkel olanı sandıktır. Sadece Osmanlı İmparatorluğu'nda değil, dünyanın her yerinde kullanılan sandık, en basit ve en pratik örgütlenme biçimiydi. Bu bağlamda, Osmanlı İmparatorluğu'nda işçi kitlelerinin sandıklardan yararlanması yaygın bir yöntemdir. Başlangıçta günlük ihtiyaçlar ve çıkarlar için kullanılan sandıklar, sonrasında geleceğe yönelik tasarruf aracı haline gelmiştir. Memurların sandıklarda örgütlenmesi, düzenli gelirleri sayesinde mümkün olmuştur. Önce askerler, sonrasında Mülkiye memurları olmak üzere tüm memurların sandıklar etrafında örgütlendiği görülmektedir. Sandık sayısının artması sorunları da beraberinde getirmiştir. 19. yüzyılın ortalarından itibaren örgütlenen sandıkların çeşitli meslek grupları arasında yaygınlaşması, uygulamada zorluklara yol açmıştır. 20. yüzyılın başlarında ise emeklilik sisteminde reform arayışları ciddi anlamda başlamıştır.

Söz konusu rapora göre, sandıkların geliri ve sandıktan maaş alanların sayısı temel aksaklıkları oluşturmaktadır. Sandıkların kurumsal olarak örgütlenmeleri ve tanınmaları yeni olmasına rağmen, yaşanan aksaklıklar yapısal sorunlar olduğunu akla getirmektedir. Diğer yandan ise hem rapor yazılmadan hem de yazıldıktan sonra yasal düzenlemeler yapılmaya devam etmiştir. Diğer bir deyişle, alanı düzenleme çabası sürmüştür. Raporda, Almanya ve Fransa ile karşılaştırma yapılarak sandıkların nasıl daha iyi yönetileceğine dair önerilerde bulunulmuştur.

Bu çalışmada, söz konusu rapor bağlamında 20. yüzyılın başı itibariyle memur sandıklarında ne gibi sorunlar yaşandığı ve daha geniş açıdan memurların kendilerini güvence altına alma serüvenlerinin bir parçası ele alınacaktır. Bu tartışma yürütülürken sadece belgedeki bilgilerden hareket edilmeyecek; dönemin sosyo-ekonomik koşulları ile yönetim yapısı da irdelenecektir. Betimsel bir yöntem izlenerek genel görünüm sunulacaktır. Çalışmada, birincil bir kaynak olan rapordan yararlanılarak memur sandıkları “reformu” tartışılacaktır. Çalışmanın tezi, memurların özel olarak sandıklarda genel olarak pek çok alanda yaşadıkları sorunların tekil olarak ele alınamayacağıdır. Daha çok sosyal politika alanında incelenen tartışmaların, kamu yönetimi bağlamında irdelenmesi çalışmanın özgün yanını oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan reform çalışmaları, dönemin yönetim örgütlenmesi ile yakından ilişkilidir.

Yildirim S

İndir

Yayınlanmış

30.06.2025

Sayı

Bölüm

Araştırma Makaleleri

Nasıl Atıf Yapılır

Kamu Personelinin Güvence Arayışı Neden Bitmiyor?:1911 Yılından Bir Belge. (2025). Publicus, 3, 70-106. https://publicus.kamuyonetimi.org.tr/index.php/journal/article/view/78